OKUMA SÜRESİ: 9 DK
11.09.2023
Kedi sahiplenmek dünyanın en güzel duygularından biridir. Fakat yeni bir evde geçireceği ilk 24 saat kediler için stresli olabilir. Minik dostunuza güven vermeye çalışarak kaygısını büyük ölçüde azaltabilirsiniz.
Kediler meraklı birer gezgindir. Dolayısıyla seyahatten ve yolculuktan pek hoşlanmazlar ve bu gibi durumlarda son derece stresli olurlar. Ancak ev yolculuğunu kediniz için daha az stresli hale getirmek mümkün. Yeni kedinin stresini en aza indirmek için ilk olarak kediyi taşıyacağınız çantanın, havalandırma açısından iyi, kaliteli ve rahat olması gerekiyor.
Buna ek olarak mümkünse kedinizin önceden üzerinde yattığı minik bir yastık veya yatak varsa bunların bir parçasını çantanın içine yerleştirmelisiniz. Zira kedinin önceden aşina olduğu bu koku, ona güven verecek ve stresini azaltacaktır. Bunların yanı sıra eve dönüş yolculuğunun sessiz ve gürültüsüz olması da oldukça önemli. Çünkü fazla ses ve gürültü kedilerin daha fazla strese girip korkmasına neden olabiliyor.
Son olarak evinizin bir köpeği varsa, en azından ilk 24 saat için olabildiğince uzak tutmalı ve mümkünse yaramaz ve gürültü yapan çocuklardan kaçınmalısınız. Tüm bunları sağlayabilirseniz kedilerle yaşam macerasına başarılı bir giriş yapabilirsiniz.
Kediniz eve ilk girdiği andan itibaren dikkati son derece açık olacaktır. Zira tedirginlik hali bir süre daha devam edecek. Dolayısıyla ev içerisinde çok fazla uyarıcı şey (yüksek ses, aşırı ışık, fazla dağınıklık, başka bir evcil hayvan vs.) olmamalıdır. En azından ilk gün, kedilerin bunalmalarını önlemek adına sessiz bir odada kendi hallerine bırakılmaları önerilmektedir.
Odayı belirlerken, başka evcil hayvanların bu alana girmediğinden ve odanın sessiz, rahat ve huzurlu bir ortama sahip olduğundan emin olun. Ek olarak odanın içine veya odaya yakın bir noktaya, mutlaka, temiz su ve tuvaletini yapabileceği kum ile dolu bir kedi tuvaleti bırakın. Bu aşamada mama verilmesi pek önerilmez.
Ayrıca oda içinde kedinin saklanabileceği alanların olması her zaman daha iyidir. Zira kendisini sağlama almak için kuytu bir köşeye saklanmak isteyecektir. Eğer oda içerisinde, kedinizin, altına veya arkasına saklanabileceği yatak veya kanepe gibi bir şey yoksa kapalı bir kutu ile ona saklanma alanı yaratabilirsiniz.
Gerekli tüm koşulları sağladıktan sonra, kedinizi taşıdığınız çantayı, odaya yerleştirin ve hazır olduğunda çıkması için bırakın. Bu aşamada onunla bir etkileşime girmeye çalışmayın. Zira kedinin stres hali devam edeceği için onunla bir etkileşime girmeye çalışmak, sonraki süreçte başarılı bir bağ kurmayı engelleyebilir. Dolayısıyla kedinizi asla bir şeylere zorlamayın.
Kediniz yeni evinde en az iki üç saat geçirdikten ve yavaş yavaş alışmaya başladıktan sonra mama vermeniz daha doğru olacaktır. Zira ilk anlarda mama verilirse, bu, aşırı stres altında olan kedinizin kusmasına veya mide rahatsızlığı yaşamasına neden olabilir. Esasen kediniz aşırı stres altındayken ilk bir iki gün mama yemek istemeyecektir. Bu gayet olağan bir durumdur.
Genelde en fazla iki gün sonra kediler yeni ortamlarına alışıp, mama yemeye başlarlar. Dolayısıyla bu durum iki günden fazla sürmedikçe endişe etmenize gerek yoktur. Siz yine de ilk birkaç saat sonra kedinizin saklandığı odaya ya da odaya yakın bir noktaya bir kap içerisinde mama bıraktığınızdan emin olun.
Kedinizin yeni çevresine alışmak adına birkaç saat sessiz bir ortamda yalnız kalması için ona izin vermeniz en ideal yaklaşım olacaktır. Kedinizle etkileşime geçmek ve onunla sıkı bir bağ kurmak istiyorsanız, bunu yavaş yavaş ve olabildiğince sakin bir şekilde yapmalısınız. Bu aşamada kedinizin saklandığı odada vakit geçirmeye başlayabilirsiniz.
Sessizce kitap okuyabilir ya da kısık seste bir TV programı izleyebilirsiniz. Böylece başka bir şeyle meşgul olduğunuzu gören kediniz, kendisini daha özgür hissedip, saklandığı yerden çıkarak etrafınızda dolaşmaya ve size yaklaşmaya başlayacaktır. Bu noktada fazla müdahale etmemeniz gerekir. Yani kısaca kedinizi kendi haline bırakmanız her zaman daha iyi sonuç verir.
Odaya girdiğinizde, kediniz saklandığı yere geri girerse, onu oradan çıkması için zorlamayın. Hazır olduğunda kendisi zaten çıkacaktır. Kediniz size yaklaşırsa, aranızda pozitif etkileşimler oluşturmak için ona lezzetli bir ikramda bulunabilirsiniz. Ödül maması gibi.
Bunun yanı sıra onunla yumuşak ses tonuyla iletişim kurmaya çalışın ve sabırlı olun. Kediniz bacaklarınıza sürtünürse bu sizi benimsemeye başladığı anlamına gelir. O halde bravo başardım, diyebilirsiniz. Bu gerçekleşene dek sabırlı olmayı sürdürün.
Eğer çocuklarınız varsa, onları önceden uyarmalı, kediyi fazla ilgi gösterip sıkmamaları, kovalamamaları veya sinirlendirmemeleri gerektiğini söylemesiniz. Çocuklarınızın yalnızca kedi onlara yaklaşırsa etkileşime girebileceklerini anladıklarından emin olmalısınız. Aksi takdirde kediniz yeni bir baskıyı üstünde hissedip, çok daha fazla strese girebilir.
Kediniz sizinle ve aile üyeleriyle gönüllü olarak etkileşime girmeye başladıysa, oyun oynamak isteyip istemediğini anlamak adına bazı kedi oyuncaklarını ona tanıtabilirsiniz. Kediniz ilk iş, oyuncakları koklayıp ne olduklarını anlamaya çalışacaktır.
Kedinizin bir süre oyuncaklarla vakit geçirmesine izin verin. Buna ek olarak, oyuncakların kedilerin ilgisini çekecek türde olduklarından emin olun. Eğer kediniz hala stres halindeyse, oyun oynama aktivitesi birkaç gün daha beklemek zorunda kalabilir. Bu, kedinizin biraz daha yalnız kalması gerektiği anlamına gelir.
Her şey olabildiğince yavaş ve sessiz bir şekilde uygulanmalıdır. Çok hızlı ve gürültülü bir şekilde kedinize yaklaşmanız halinde, kediniz ekstra strese girerek içine kapanacaktır. Bu, kötü bir ilk deneyime yol açabilir ve ileri ki süreçte işleri daha da zorlaştırabilir. Sizler, kediniz rahatlayana ve kendini güvende hissedene dek ek bir baskı oluşturmamaya özen gösterin.
Zira kediniz kendisini iyi ve rahat hissettiğinde zaten saklandığı yerden kendiliğinden çıkıp, sizi tanımaya çalışacaktır. Bu süreçte de sakinliğinizi koruduğunuzdan, dost olduğunuzu ve ona zarar vermeyeceğinizi hissettirdiğinizden ve varsa çocuklarınızı yeteri kadar bilgilendirdiğinizden emin olun.
Kedilerin, aynı evde yaşayan diğer kedi veya kedilerle tanışma süreci zamana yayılmalı, hemen gerçekleştirilmemelidir. Aynı evi paylaşan kedilerin birbirlerine tam olarak entegre olmaları bazen haftalar, hatta aylar sürebilir. İlk günlerde, aşamalı tanıtımlar başlamadan evvel, onları birbirinden ayrı tutmak en mantıklısı olacaktır. Zamanla bu durum da kendiliğinden çözüme kavuşacaktır.
Eğer evde evcil bir köpeğiniz varsa tanışma durumu, yine kademeli olarak gerçekleşmelidir. İlk aşamada köpeğinizi tasma yardımıyla tutmalı ve kedinize, kendisini tehdit altında hissettiği an kaçabileceği bir alan oluşturmalısınız. Böylece stres düzeyini biraz daha indirebilirsiniz. Daha küçük evcil hayvanlarınız varsa, onları güvenli ve emniyetli bir alanda tutmalısınız.
Ayrıca evdeki diğer hayvanların, kedinizin bulunduğu odaya girip, girmediklerinden emin olmalı ve mümkünse odaya girmelerine izin vermemelisiniz. Özellikle kuşlar ve kemirgenler gibi kediniz için doğal av sayılabilecek evcil hayvanlar, hem kedinizin hem de küçük hayvanlarınızın aşırı derecede uyarılmasına neden olabilir. Ayrıca kediniz, küçük evcil hayvanınız için de bir stres kaynağı olabileceğinden bu tanışmayı olabildiğince ertelemeye çalışın.
Bir kedi ile aynı evi paylaşmaya karar verdiyseniz, öncelikle balkon, kapı ve camlarınızın korunaklı olduğundan emin olmalısınız. Çünkü kediler bazen bir kuşun bazen de bir kedi sesinin peşinden atlayabilirler. Ve maalesef her zaman dört ayak üzerine düşmezler.Bu nedenle gerekli tedbirleri almalısınız. Ayrıca yutabileceği boyutta (, ip, boncuk, kağıt vs) şeyleri ondan uzak tutmaya dikkat etmelisiniz.